VLOGGER NEDİR & NASIL OLUNUR?

Yazar: Ömer LAYIK tarih: 02/04/2017
Beni takip edenleriniz bilir, henüz 18 yaşındayken MTV Türkiye’nin ilk hatun VJ’i seçilmiş olduğumdan bahsetmiştim. O günlerden beri de kamera önünde olmaya bayılıyorum fakat bir türlü şansım yaver gitmedi, gidebilecekken de elime geçen fırsatları iyi değerlendiremedim vesaire derken hayatın akışına kapıldım ve bir gün canıma tak ettiğinde “Plaza İnsanı” hayatımı terkedip Blog yazma işine girdim. Çocukluğumdan […]

Beni takip edenleriniz bilir, henüz 18 yaşındayken MTV Türkiye’nin ilk hatun VJ’i seçilmiş olduğumdan bahsetmiştim. O günlerden beri de kamera önünde olmaya bayılıyorum fakat bir türlü şansım yaver gitmedi, gidebilecekken de elime geçen fırsatları iyi değerlendiremedim vesaire derken hayatın akışına kapıldım ve bir gün canıma tak ettiğinde “Plaza İnsanı” hayatımı terkedip Blog yazma işine girdim. Çocukluğumdan beri yazmak benim için ayrı bir hikaye ama kamera karşısında olmak bana hep farklı bir heyecan veriyor.

Blog yazma işine giriştiğim dönemde (2013’te) Türkiye’de “YouTuber” veya “Vlogger” olmak diye bir şey pek yoktu ve açıkcası ben de YouTube’u sadece sevdiğim müzik videolarını izlemek için kullanıyordum. Evet, bir kanal açmıştım fakat hiç aktif olarak kullanmıyordum. Bu sene kendi kendime geldiğim bir gaz sonucunda sevdiğim konular & deneyimlerim üzerine düzenli olarak videolar çekip paylaşmaya başladım ve itiraf etmeliyim ki Blog’umdan çok ama çok daha fazla ve hızlı ilgi görmeye başladı. 3 aylık bir süre içerisinde kanalıma abone olan kişilerin sayısı 1.000’i aştı!

Vlogger Nedir?

Vlogger, “Video-logger” kelimesinin kısaltılmış halidir. “Video-logger” ise, videolar oluşturan kişi manasına gelir. Vlogger’lar; Blogger’lar ile aynı işi yaparlar fakat içeriklerini yazmak yerine, kamera karşısına geçerek üretirler. Günümüzde en popüler Vlog kanalları YouTube’dadır. YouTube’a bir e-posta adresiyle üye olan herkes bir kanal açabilir, bunun için herhangi bir başvuru veya ödeme yapılmasına gerek yoktur. Kanalınızı ve ürettiğiniz içerikleri beğenerek kanalınızı takip etmeye başlayan kişilere “Takipçi” yerine “Abone” denir. Herkes eşit şekilde SIFIR Abone ile yola çıkar.

YouTube Kanalı Açmadan Önce Yapılması Gerekenler Nelerdir?

  1. İyi bir kamera edin. Maddi durumunun el verdiği kadar iyi kalitede çekim yapan bir dijital kamera satın al. Unutma, bu ilk makinen olacak ve yeni olmasına gerek yok! Uygun fiyatlara çok iyi durumda ikinci el bir makine de alabilirsin. (Makinenin en az HD kalitede çekim yapabildiğinden emin ol, Full HD olursa tabii ki harika olur!) Ben kanalımı ilk açtığımda YouTube için kalitesi çok da iyi olmayan bir kamera kullanıyordum. Onu sattım ve üzerine biraz daha koyup Samsung NX3000‘i aldım, arkasındaki ekranı kalkabildiği için de çekim yaparken artık rahatlıkla kendimi görebiliyorum.
    ——————————-
  2. Ucuz bir tripod edin. Kameranı sabitlemen için kesinlikle olmazsa olmazlardan biri. Fiyatları 10 TL’den başlayıp 300-500’e kadar çıkanları var. Kameranı düşürmeyecek dayanıklılıkta ucuz bir tripod epeyce uzun bir zaman idare edecektir. Ben tripodumu 50-60TL civarında bir fiyata almıştım, hala işimi görüyor.
    ——————————-
  3. Bir konu/alan belirle. Ne hakkında ve ne tür videolar çekmek istediğine karar ver. Bu kararı verirken, konu hakkındaki bilgini, maddi durum ve imkanlarını da göz önünde bulundur. Bilmediğin bir şey hakkında işler yapmaya çalıştığında unutma, başarısızlık kaçınılmaz olacaktır. Önemli ipucu: Ben izlemekten keyif aldığım türde videolar çekmeyi tercih ediyorum. Bir “Çantamda ne var?” videosu benim pek ilgimi cezbetmediği için kendim de bu tür videolar çekmiyorum. İzlemeyi sevdiğin videolar neler(?) sen bu tür videoları çekebilir misin(?) bir düşün.
    ——————————-
  4. Kanal adı belirle. Bu aşama Blog için de YouTube kanalı için de çok zor bir karar. Benim Blog’umun adı önceden EBRUSHK’tu ama sonradan kendi adıma çevirdim ve keşke en başında kendi adımla başlasaydım diye kafamı duvarlara vurdum. Bence hiiiiç riske girmeden direkt olarak kendi adınız & soyadınız ile girişin bu işe çünkü sizin için hatırlanması çok kolay olan bir takma isim (bende EBRUSHK’un olduğu gibi) başkalarının aklında hiç kalmayabilir.
    ——————————-
  5. YouTube’da istediğin ismi kullanmakta olan bir kanal var mı diye kontrol et, yoksa hemen üye ol. Unutmadan; ASLA “xxcicikızxx”, “sapsaltavsan” vesaire gibi saçma uzantıları olan kanal ismi / uzantısı belirleme!
    ——————————-
  6. Kanal profil & başlık resmi belirle. Unutma, insanlar seni (dolayısıyla da kanalını) ilk kez görecek ve hemen gitmemeleri için bir şeyler sunmalısın. Kendini yansıtan ve adının yazdığı bir başlık resmi oluşturmayı unutma. Profil fotoğrafın da yüzünü net bir şekilde göstermeli.
    ——————————-
  7. Kurgu yapabilmek için bir bilgisayara &  bir kurgu yazılımı da gerek. Ben ilk etapta Windows işletim sistemine sahip her bilgisayarın kendi içinde ücretsiz olarak bulunan “Movie Maker” programını kullanıyordum. Bu işi sevip sevmeyeceğine karar verene kadar bence hiç yatırım yapmadan bu programı kullanmak en mantıklısı. Şimdi ise Adobe Premiere Pro CC 2015‘i kullanıyorum. Bu program çok profesyonel, eğer bilgisayarla aran çok iyi değilse öğrenmen epey zaman alabilir.
    ——————————-
  8. Farklı ol. Her gün videolarını izlediğin ve belli yerlere gelmiş olan Vlogger’ları taklit etme. Kendin ol ve yaratıcılığını kullan – bu zaten seni yeterince farklı kılacaktır.
    ——————————-
  9. Başkalarını izle. Kimseyi taklit etme dedim evet ama kanallarını izlemeyi de bırakma. İzlerken beğenmediğin bir şey olursa kendi kendine notlar al ve kendin o hataları yapma. “Learn from other’s mistakes” yani “Başkalarının yanlışlarından ders çıkar”.
    ——————————-
  10. Tutarlı ol. Bir hafta video çekip 3 ay video çekmezsen insanlar zamanla kanalını takip etmeyi bırakacaklardır. Benim de hala bu konu üzerinde çalışmam gerek… Özellikle son dönemde yine tüm düzenimi bozdum(!) Kendime bu konuda inanılmaz kızıyorum!
    ——————————-
  11. Gelen “boş” eleştirilere kulaklarını tıka. Yakın zamanda benim de başıma geldi ama kendi kendime gülüp “O işler klavyenin başında oturup ona, buna, şuna ve bana sallamakla olmuyor be canım!” diye düşünüp engelledim gitti. İnsanlar kendileri bir halt yapamadığı halde başkalarına b*k atmaya bayıldıkları için hiç muhattap dahi olmadan engelle gitsinler. Unutma, o kalitede yorumlar yazan insanlarla ancak kendilerine beyin nakli gerçekleştirilebildiğinde iletişim kurabilirsin. Farklı bir boyutta, kin ve nefretle beslenerek ve etrafındakilere de bunları saçtıkça mutlu olabilen yaratıklar onlar. Hayır yani, benim çekmiş olduğum bir videoyu izleyip bana ve yapmaya çalıştığım şeye nasıl bu kadar kin ve nefret besleyebiliyorsun, hayret ediyorum. Gerçekten işsiz güçsüz, boş insanlar. Hiiiç takma! Çok acayip bir yanlış yapıyor olsan zaten en başta en yakınların seni uyarır değil mi?
    ——————————-
  12. Gelen “yapıcı” eleştirileri umursa.  Her söylenene alınmayın, doğru okuyun ve yazılmış olan yorumların gerçekliklerini gözlemleyin. Yanlış hatırlamıyorsam ilk çektiğim videolarımdan birine, birisi “Kendini çok kasmışsın, hiç samimi değilsin, video da olmamış, sanki YouTube ünlüsüsün filan” gibi bir yorum yazmıştı. Hakikaten videoyu izlediğimde gerçekten kendimi çok kasmış olduğumu gördüm, kendisine de güzel ve kibar bir dille ilk videolarım olduğu için böyle olduğunu, aslında uzun zamandır Blogger olduğumu, uyarısını dikkate alacağımı vesaire yazmıştım. Karşı taraf hemen “Kırdıysam özür dilerim” demişti. Eleştiriye açık olmak bu açıdan çok önemli, bazen gerçekten 3. bir göze ihtiyacınız olabilir.

Son Olarak Eklemek İsterim ki…

Bana sorarsan, Blog yazmak Vlog çekmekten çok daha kolay. İstediğin yerden, istediğin zaman, istediğin kılıkta yazı yazabiliyorsun ama video işi öyle olmuyor. Hem yazıyı yazıp”edit”ledikten sonra “yayımla” tuşuna basıyorsun ve işin bitiyor – videodaki gibi önce saatlerce çekim yapıp sonra da saatlerce – bazen de günlerce – kurguyla uğraşmıyorsun. Fakat işte Blog yazmanın da çok eksi yönü var… Özellikle de bizim insanlarımız okumayı pek sevmediği için ancak belirli azınlıktaki Blog okuyucusu kitleye seslenebiliyorsun. Bu işe giriştiğim süre boyunca yazı yazmak yerine YouTube kanalıma eğilmiş olsaydım şuan muhtemelen benim de en az 10.000+ takipçim olurdu.

Hangisinde daha başarılı olabileceğine karar ver ve bu yolda durmaksızın yürümeye devam et. Kendine güven, elinden gelenin her zaman en iyisini yapmaya çalış. Günün sonunda kendinle gurur duyduğun işler çıkarmaya bak.

Bir sonraki yazıda -bizzat tecrübelerime dayanarak- bir videonun üretilmesi için gerçekleştirilen adımların tümünü paylaşacağım. Belki o aşamaları gördükten ve inceledikten sonra daha doğru bir karar verebilirsiniz…
Not: Aklınıza takılan başka sorular varsa aşağıya yorum olarak bırakmayı unutmayın! Bilgim dahilinde elimden geldiği kadarıyla seve seve yardımcı olurum!

10 yıllık tecrübe ile mutlu müşteriler.

One comment on “VLOGGER NEDİR & NASIL OLUNUR?”

Top magnifierarrow-down